Takip Edin

Hastalıklara Çözüm Önerileri

ADET(REGL) GECİKMESİ VE DÜZENSİZLİĞİ NEDEN OLUR? ADET GECİKMESİ TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELERDİR? 

Adet gecikmesi, sağlıklı olan kadınlarda her 28 günde bir yaşanan adet döngüsünün belli nedenlerden dolayı en az 7 gün gecikmiş olmasıdır. Tıp dilinde bilinen diğer bir ismi ise regl gecikmesidir. Yapılan araştırmalara göre kadınların %95 oranında her yıl adet gecikmesi yaşanıyor. Adet gecikmesinin vücudumuza yan etkileri bulunmaktadır.

 

 

Adet Gecikmesi Neden Olur? 

1-Gebelik: Adet gecikmesinin en bilinen nedenidir. Korunmasız olarak yaşanan cinsel birliktelikten sonra oluşan gebelikten dolayı adet gecikmesi yaşanılabilmektedir.

2-Emzirme: Emziren bireyler bu dönem sonuna kadar adet görmeyebilirler ya da adet düzensizliği yaşayabilirler.

3-Doğum kontrol hapı kullanmak: Kullanılan doğum kontrol hapları hormonlar üzerinde etkiye sahip olduğu için adet gecikmesi yaşanılabilir.

4-Polikistik over sendromu: Yumurtalıklarda kist oluşumuna bağlı olarak yumurtlama düzeni değişir ve adet gecikmesi yaşanılabilir.

5-Yoğun stres: Yaşanılan yoğun stres beynin hipotalamus bölgesini etkiler ve buna bağlı olarak adet gecikmesi yaşanılabilir.

6-Guatr: Yaşanılan hormonal bozukluktan dolayı kişinin adet görmesi gecikebilir.

7-Kronik hastalıklar: Yaşanılan hastalıklardan dolayı hormon dengesi değiştiği için kişide adet gecikmesi yaşanabilir.

8-Aşırı kilo alma-verme: Fazla alınan ya da verilen kilolardan dolayı hormon düzensizliği yaşanılabilir ve buna bağlı olarak adet gecikmesi yaşanılabilir.

9-Menopoz: Bu dönemde adet tamamen kesilse de menopoz dönemi başlangıcında adet döngüsünde düzensizlikler oluşur ve buna bağlı olarak da adet gecikmesi yaşanılabilir.

Adet Gecikmesine Ne İyi Gelir?

 

  • Adaçayı

Rahim kaslarını uyarır. Daha rahat uyumanızı ve hareket etmenizi sağlar.

     Hazırlanışı: 2 gram adaçayı üzerine 200-250 ml kaynar su ilave edin ve 10 dakika kadar demleyin. Daha sonra süzüp tüketin.

Biberiye çayı adet söktürücü ve regl ağrısını azaltmada etkilidir. Aynı zamanda kist oluşumunu engelleyebilir.

    Hazırlanışı: 1 bardak suyu kaynatın, içerisine 1 tatlı kaşığı biberiye ekleyip 5-6 dakika daha kaynatın. Ilımasını bekledikten sonra tüketin.

  • Civanperçemi Çayı

Civanperçeminin çayı adet söktürücü özelliğe sahiptir.

    Hazırlanışı: 3-4 kadar civanperçemini 1 bardak kaynayan suyun içerisine ekleyin ve 10 dakika demlendikten sonra tüketin.

  • Kantaron Çayı

Kasıklarınızda ve vücudunuzda ağrı hissettiğinizde kantaron çayı tüketebilirsiniz.

    Hazırlanışı: 1 bardak suyu iyice kaynatın, içerisine 2-3 çay kaşığı kurutulmuş kantaron ekleyin ve 10 dakika demlendikten sonra tüketin.

Adet söktürücü olarak kekik çayı tüketebilirsiniz.

    Hazırlanışı: 1 tatlı kaşığı kuru kekik 1 bardak kaynayan suya atılır ve 10 dakika demlendikten sonra süzüp tüketilir.

  • Maydanoz Kürü

Maydanoz kürü kan akışını hızlandırır ve adetin zamanında gelmesine yardımcı olur.

    Hazırlanışı: 1 demet taze maydanoz robottan geçirilir. İsteğe bağlı olarak limon eklenebilir. Yarım su bardağından biraz fazla su eklenir ve 2 dakika daha blenderdan geçirilir. Sabah kahvaltısından yaklaşık 15 dakika sonra tüketilir.

  • Rezene Tohumu Çayı

Rezene çayı; şişkinlik, gaz ve sindirim sorunlarına iyi gelmektedir. Aynı zamanda adet söktürücü özelliği vardır.

    Hazırlanışı: 2 çay kaşığı ezilmiş rezene tohumu 1 bardak kaynayan suya eklenir. 5 dakika demlendikten sonra tüketilir.

  • Soğan Kürü

Soğan kürü adet söktürmek için oldukça etkilidir. Bu kür düzenli olarak 15 gün kullanıldığında belli bir süre sonra adet görülür.

     Hazırlanışı: 1 adet soğan 2 bardak kaynayan suya eklenir ve 5 dakika kaynatılır. Ilıdıktan sonra süzülüp öğlen yemeğinden önce bir bardak tüketilir.

  • Zencefil Çayı

Zencefil ile hazırlanan bitki çayı adet söktürücü özelliğe sahiptir.

     Hazırlanışı: 1 bardak kaynayan suyun içerisine 1 çay kaşığı toz zencefil eklenir ve 5 dakika kadar demlenir. Daha sonra tüketebilirsiniz.

Zerdeçal adet söktürmede oldukça etkilidir.

     Hazırlanışı: 1 bardak su kaynatılır ve içerisine toz zerdeçal eklenir. Yaklaşık olarak 10 dakika demlenir ve daha sonra tüketilir.

 

 

 

Adet gecikmesine iyi gelen doğal yöntemlerden bazıları şunlardır:

  • Gevşeme Hareketleri

Adet gecikmesinin nedeni stresse, yoğun stres altında olduğunuzdan dolayı reglinizin başlaması için tetikleyebilirsiniz.

  • Sıcak Kompres veya Duş

Kasıklara ve alt karın bölgesine sıcak su torbası koymak veya sıcak bir duşta dinlenmek, kasların gevşemesine ve rahim etrafında bulunan kan dolaşımının hızlanmasına yardımcı olarak regl başlamasında tetikleyici olabilir.

  • Yürüyüş

30 dakikalık bir yürüyüş rahim kaslarını uyarmaya ve adeti tetiklemeye yardımcı olabilir.

  • İlaç

Sürekli adet gecikmesi yaşıyorsanız ilaç tedavisi görebilirsiniz.

Adet Düzensizliğine İyi Gelen Doğal Besinler

Mevsimsel Adet Gecikmesi Hangi Aylarda Olur? 

Mevsimsel adet gecikmesi; aşırı kilo alma ve verme, stres, sıkıntı, doğum kontrol hapları ve kullanılan diğer ilaçlar ve kistlerden dolayı ortaya çıkabilmektedir. Mevsimsel adet gecikmesinin nedeni sadece mevsime bağlamak yanlış bir düşüncedir. Kişiye ve hormonlara bağlı şekilde değişebilmektedir. Birey adetin 35 gün gecikmesi durumunu yaşamışsa mutlaka bir doktora görünmesi gerekmektedir.

Bekar Kızlarda Adet Gecikmesi 

Bekar kızlarda adet gecikmesinin nedenlerinden birisi yumurtlama bozukluğudur. Bunun dışında tiroid problemleri, prolaktin hormonunun yükselmesi, aşırı ve ani kilo kaybı, kan da bulunan hastalıklar adet gecikmesine neden olabilir.

 

 

Cinsel İlişki Adet Gecikmesi Yapar Mı? 

İlk yaşanılan cinsel ilişki sonrasında regl döneminde uzama olabilir. Bekar kızlarda bekaretin bozulmasından sonra adet döngüsü değişiklik gösterilebilir.

Cinsel ilişki yaşanılan sırada doğum kontrol yöntemleri kullanılmıyorsa ve ilişki yumurtalama döneminde gerçekleşti ise gebelik oluşabilir ve buna bağlı olarak adet gecikmesi yaşanılabilir.

 

 

Doğumdan Sonra Adet Gecikmesi 

Doğumdan sonra adet gecikmesi olması normal bir durumdur. Bebek emzirilmiyorsa doğumdan sonra yaklaşık olarak. 6-8 hafta sonra adet döngüsü düzelir. Bebek emziriliyorsa bu süre değişebilir.

Vajinal Enfeksiyon Adet Gecikmesine Neden Olur Mu?

Adet gecikmesine sebebiyet veren jinekolojik bozukluk, vajinal mantara sebep olabilir. Bu sebepten dolayı vajinal mantar ile adet gecikmesi bir arada görülebilir.

Adet Gecikmesi Vücudu Nasıl Etkiler? 

Adet gecikmesinin vücuda olumsuz etkileri bulunmaktadır. Adet gecikmesine bağlı olarak vücutta sivilcelerde artış, tüylenme, saç dökülmesinde artma ve kilo artışı görülebilir. Psikolojik olarak da olumsuz etkisi bulunmaktadır.

 

 

 

Adet Gecikmesi ve Beyaz Akıntı 

Adet döneminden önce yumurtlamaya bağlı olarak hormonal değişikliklerden dolayı beyaz akıntı görülebilir. Beyaz akıntılar adet döneminin yaklaştığını haber verebilir. Ya da yaşanılan vajinal enfeksiyonların da habercisi olabilirler.

 Adet Gecikmesi Tedavisi 

 

Adet gecikmesi tedavi yönteminin belirlenmesi için ilk olarak hangi sebepten dolayı gecikme yaşandığı bilinmesi gerekmektedir.

  • Adet gecikmesi yoğun strese bağlı olarak yaşanılıyorsa kişinin yaşam kalitesini yükseltmesi gerekmektedir.
  • Polikistik over sendromuna bağlı olarak yaşanılıyorsa kişiye doğum kontrol hapı kullanılması tavsiye edilmektedir. Ancak doğum kontrol hapı da gecikmeye neden olabilmektedir. Bu durumda hapların bırakılması önerilmektedir.
  • Guatr dan kaynaklanıyorsa ilaç tedavisi uygulanması gerekmektedir.
  • Menopozdan dolayı gecikme yaşanılıyorsahormon replasman tedavisi (HRT) veya doğum kontrol haplarından faydalanılabilir.

Yorum Yaz

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Hastalıklara Çözüm Önerileri

DAMAR TIKANIKLIĞI NEDİR? NASIL TEŞHİS EDİLİR? DAMAR TIKANIKLIĞI TEDAVİSİ 

Damar tıkanıklığı kan damarının genellikle bir pıhtı ya da damar sertliği sebebiyle tıkanmasıdır. Tıkanıklığa sebep olan pıhtı, sıklıkla damarlarda aterosklerotik plaklar sebebiyle daralmış kısımlarda gelişir.

Damar Tıkanıklığı Nedir? 

  • Damar tıkanıklığı yalnızca bir pıhtı tarafından oluşturulmuş olan tıkanıklığı tanımlamak için kullanılmamaktadır.
  • Tıkanıklığa başka faktörler de sebep olmuş olabilir.
  • Tıp dilinde vasküler oklüzyon olarak adlandırılan rahatsızlık atardamarda ya da toplardamarda gelişebilir.
  • Yaşın ilerlemesine bağlı olarak damarların duvarında ortaya çıkan esneklik kaybı hipertansiyon, hiperkolesterolemi, diyabet, damar sertliği ve obezite gibi hastalıkların da etkisiyle damarlarda tıkanıklık kolaylaşır.
  • Hareketsiz yaşam, sağlıksız beslenme ve sigara kullanımı damar tıkanıklığını tetiklemektedir.
  • Belirtiler de tıkanıklığın geliştiği damara göre değişkenlik göstermektedir.
  • Mesela beyin damarı tıkanmışsa bacak ve kolda kuvvet kaybı, uyuşma, konuşma problemleri, hissizlik gibi belirtiler görülmektedir.
  • Kalp damar tıkanıklıklarında sol kolda ağrı, göğüs ağrısı ve uyuşukluk gibi sorunlara neden olur.
  • Kalp damarı ve beyinde ortaya çıktığında ölümcül olabilmektedir.

 

Damar Tıkanıklığı Neden Olur? 

Damar tıkanıklığı oluşumundaki en bilinen faktör, damarların esnekliği ve iç yüzeyindeki pürüzsüzlüğün kaybına sebep olan atesroklerozdur.

  • Aşırı kilolu olunması
  • Sigara kullanımı
  • Diyabet
  • Hareketsiz yaşam tarzı
  • Hipertansiyon
  • İleri yaş
  • Hipertansiyon
  • Ailede damar tıkanıklığı öyküsü

Damar Tıkanıklığı Belirtileri 

Kalp damarlarında tıkanıklık varsa;

  • Göğüslerde ağrı: Göğüs ağrısı genellikle basınç tarzıdır. Kol ve sırtın sol tarafında, çene ve boyunda ağrı görülmesidir.
  • Nefes darlığı
  • Kalp krizi: Damar artık tamamen tıkandığında kalp kasları beslenemez hale gelir. Beslenemeyen kasta doku ölümü gerçekleşir. Acilen tedavi edilmesi gerekir. Ölümcül olabilmektedir.

Beyin damar tıkanıklığında görülen belirtiler:

  • Bulanık görme
  • Ani görme kaybı
  • Bilinç bulanıklığı
  • Konuşma bozukluğu
  • Vücudun yarısında uyuşma
  • Baş dönmesi
  • Şiddetli baş ağrısı
  • Hafıza kaybı

Bacak damar tıkanıklığı belirtileri:

  • Yüzüme zorluğu
  • Merdiven çıkmada zorluk
  • Ayaklarda geçmeyen yaralar
  • Ayaklarda morarma
  • Kangren

Toplardamar tıkanıklığı belirtileri:

  • Bacakta kızarıklık, şişlik ve ağrı
  • Bacak kıllarında dökülme
  • Ayak bileklerinde varisler
  • Ayak bileğinde yaralar

Kalp Damar Tıkanıklığı 

Kalp damar tıkanıklığı, kalbe zengin kan götüren ve kalbi beslemekle görevli olan atardamarda tıkanıklık oluşmasıdır. Koroner arterler olarak da adlandırılan bu damarlarda tıkanıklık oluşumuna koroner arter hastalığı denilmektedir. Genelde damar duvarında kolesterol içeren birikintiler bu hastalıktan sorumludur. Kalp kaslarına giden kan akımında oluşan azalma; nefes darlığı, sol kolda ağrı, göğüs ağrısı belirtisine neden olur. Tam tıkanıklık oluştuğunda kalp krizi oluşabilir. Bu hastalık uzun bir sürede yavaş yavaş gelişebilir.

Beyin Damar Tıkanıklığı 

Beyin damar tıkanıklığı, genelde kalp damar tıkanıklığına bağlı olarak ortaya çıkar. Tıkanma ve daralmadan en çok iç katoris, orta serebral ve vertebral etkilenmektedir.

  • Plak zaman içerisinde arteri daraltır ve beyne giden kan akışını azaltmaktadır. Damar tamamen tıkanabilir.
  • Plak, arter duvarını deforme eder ve pürüzlü hale getirir. O kısımda kan pıhtısı oluşumu kolaylaşmış olur.
  • Plak yırtılıp parçalanabilir.

Bacak Damar Tıkanıklığı 

Kalp ve beyin dışında vücudun diğer organlarına kan akımının bozulmasına sebep olan atardamar darlığı ya da periferik arter hastalığı denilmektedir. Genellikle bacak damar tıkanıklığı yerine kullanılmaktadır. Bu hastalığın en önemli sebebi; diyabet, hiperkolesterolemi, hipertansiyon ve sigara kullanımıdır. Yürüdükten sonra bacaklarda ve kalçada kramp şeklinde ağrı en çok görülen belirtidir. İlerleyen evrelerde kangren ortaya çıkar.

Damar Tıkanıklığı Tedavisi 

  • Damar tıkanıklığı tedavisinde beslenme alışkanlıkları değiştirilmelidir.
  • Sigara bırakılmalıdır.
  • Aşırı kilolu olan bireylerin kilo vermesi gerekmektedir.
  • Şeker hastalarında kan şekeri kontrol altına alınmalıdır.
  • Hiperkolesterolemi ve hipertansiyon tedavi edilmelidir.
  • Verilen ilaçlar düzenli olarak kullanılmalıdır.

Damar Tıkanıklığına İyi Gelen Doğal Besinler 

  • Karabaş suyu
  • Isırgan otu suyu
  • Panex ginsengli macun
  • Üzüm çekirdeği kapsül
  • Isırgan tohumlu macun
  • Omega-3 kapsül
  • Panex 90 kapsül

Devamını oku

Hastalıklara Çözüm Önerileri

GIRTLAK KANSERİ NEDİR? NASIL TEŞHİS EDİLİR? GIRTLAK KANSERİ TEDAVİ YÖNTEMLERİ 

Gırtlak kanseri boğazın dil kökü ve nefes borusu arasında kalmış olan ses tellerinin olduğu bölgede oluşmaktadır. Laringeal kanser ya da larinks olarak bilinmektedir. En sık görülen kanser türlerindendir.

Gırtlak Kanseri Belirtileri 

  • 3 haftadan uzun süren ses kısıklığı: Ses kısılması gırtlak kanserinin en çok rastlanan belirtisidir. Fakat ses kısıklığının tek nedeni gırtlak kanseri değildir. Çok bağırmak, sigara kullanmak, burun akıntısı, tiroit sorunları ve yaşlılık gibi sebepler ses kısıklığına neden olabilmektedir.
  • Yutma zorluğu: Yutma zorluğu farklı şekilde tarif edilebilmektedir. Boğaza yapışmış olan kırıntı hissi, yutma sırasında ağrı, yemekleri tamamen yutamamak, yemeğin boğazda yapışması yutma zorluğu olarak tanımlanabilir.
  • Kilo kaybı: Kontrolsüz bir şekilde kilo kaybı birçok kanser hastalığının belirtisi olabilir. Gırtlak kanserinin ilerleyen evrelerinde kilo kaybı görülebilmektedir.
  • Nefes darlığı: Nefes darlığı ya da hırıltılı nefes alma da gırtlak kanserinin belirtileri arasında yer almaktadır. Gün geçtikçe ilerleyen şekilde hırıltılı solunum ve nefes darlığı yaşanması durumunda gırtlak kanseri düşünülmelidir.
  • Boğazda şişlik
  • Yorgunluk
  • Ağızda koku
  • Kulak ağrısı
  • Kilo kaybı

Bu belirtilerin çoğu kanser dışında sağlık problemlerinden kaynaklanabilmektedir. Özellikle de uzun yıllar boyunca alkol ve sigara kullanan kişilerde belirtilere rastlanmaktadır.

Gırtlak Kanserinin Nedenleri 

  • Alkol ve tütün kullanımı: Alkol ve tütün kullanımı gırtlak kanseri riskini artırmaktadır. Alkol ve tütünün kullanımı ne kadar fazlaysa risk de artmaktadır. Günde 25 adetten fazla sigara kullanan ve 30 yıldan uzun süredir sigara kullananların, sigara kullanmayanlara oranla gırtlak kanserine yakalanma oranı %40 fazladır.
  • Cinsiyet: Erkeklerde bu kansere yakalanma oranı kadınlara oranla 4-5 kat daha fazladır.
  • Genetik faktörler: Ailesinde gırtlak kanseri öyküsü olan kişilerde risk daha fazladır.
  • Yaş: Çoğu kanser türünde olduğu gibi bu kanser türünde de ilerleyen yaş riski artırmaktadır.
  • Beslenme tarzı: İşlenmiş gıda, kırmızı et ve kızarmış olan yiyecekleri fazla tüketenlerde de risk fazladır.
  • HPV virüsü: Cinsel yollabulaşan ve kadınlarda rahim ağzı, genital siğil ve vajina kanserine sebep olan HPV yaygın görülen bir enfeksiyondur.
  • Zararlı maddelerle maruziyet: Meslekten dolayı bazı zararlı ya da kimyasal maddelere maruz kalmak da bu kansere neden olabilmektedir.
  • Kurum
  • Asbest
  • Boya dumanı
  • Kötü ağız hijyeni

Gırtlak Kanseri Teşhisi Nasıl Yapılır? 

Bu hastalığın erken teşhisi tedavide önemli avantajlar sağlar.

  • Doktor muayenesi: Bu kanserin teşhisinde doktor muayenesi bu hastalık hakkında bilgi verebilmektedir. Muayenede; alkol, sigara, yaşam tarzı ve mesleki riskleri değerlendirir.
  • Nazendoskopi: Doktor boğaz ve gırtlağı daha iyi görebilmesi için kullandığı endoskopidir. Ucunda ışık ve küçük bir kamera bulunmaktadır.
  • Laringoskopi: Nazendoskopi işlemi ile gırtlağın iyi incelemediği durumlarda uygulanır. İşlem genel anestezi altında gerçekleşmektedir.
  • Biyopsi: Laringoskopi veya nazendoskopi esnasında incelenen bölgelerde şüpheli bir şey görüldüğünde doku örneği alınır ve laboratuvara gönderilir.

Gırtlak Kanseri Tedavi Yöntemleri 

Bu kanserin tedavisi tümörün bulunduğu tam bölge, derecesi, evresi ve hastanın sağlık durumuna göre farklılık göstermektedir. Genelde cerrahi, radyoterapi ve kemoterapi uygulanmaktadır.

Gırtlak Kanserinde Hangi Doktora Gidilmeli? 

Gırtlak üst solunum yolunun parçasıdır ve ses organıdır. Bu nedenle Kulak Burun Boğaz bölümüne gidilmelidir.

Gırtlak Kanseri Dereceleri Nelerdir? 

  1. Düşük kaliteli gırtlak kanseri: Kanserli hücreler yavaş büyür ve yayılma olasılığı azdır.
  2. Yüksek dereceli gırtlak kanseri: Kanserli hücrelerde farklılaşım fazladır. Daha hızlı çoğalırlar. Yayılma olasılıkları fazladır.

Gırtlak Kanserine İyi Gelen Doğal Besinler 

Devamını oku

Hastalıklara Çözüm Önerileri

AKGÜNLÜK NEDİR? AKGÜNLÜK MACUN NASIL KULLANILIR? AKGÜNLÜK MACUN FAYDALAR

AKGÜNLÜK NEDİR? AKGÜNLÜK MACUN NASIL KULLANILIR? AKGÜNLÜK MACUN FAYDALAR

AKGÜNLÜK NEDİR? AKGÜNLÜK MACUN NASIL KULLANILIR? AKGÜNLÜK MACUN FAYDALARI 

Akgünlük, İç Anadolu Bölgesi’nde yetiştirilen ve uzunlukları 8 metreye kadar ulaşma imkanı bulan küçük ağaç türleridir. Sağlam bir yapıya sahiptir. Uzun yıllar yaşayabilir.

 

Akgünlük Faydaları

  • Akgünlük bitkisi cilt sağlığını korumaya yardım eder.
  • Cilt üzerinde oluşan iltihapları yok eder.
  • Vücutta serbest radikallerin verdiği zararı önlerler.
  • Sindirim sistemini düzenlemeye destek verir.
  • Ruh halini düzenler.
  • Depresyon ve stresin etkilerini azaltır.
  • Akgünlük kanser hastalığının önlenmesine yardımcı olur.
  • Çok iyi bir ağrı kesicidir.
  • Solunum yollarında oluşan enfeksiyonları giderir.
  • Kan dolaşımını iyileştirir.
  • Vücudun bağışıklık sistemini güçlendirir.

 

Akgünlük Nasıl Kullanılır? 

  • Akgünlük ezilip toz şeklinde kullanılabilir.
  • Su ile birlikte yutulabilir.
  • İçeceklere veya suya karıştırılıp tüketilebilir.
  • Kabuğu tatlı veya tonik olarak kullanılabilir.
  • Parfüm, sabun ve kremlerde kullanılabilir.

 

Akgünlük Ne İşe Yarar? 

Akgünlük solunum sistemini korur, kanser hastalığını önler, cildi beslemeye yardımcı olur, bağışıklık sistemini korur. Kişinin sağlıklı hale gelmesine yardımcı olur.

 

Akgünlük Macun Faydaları 

  • Akgünlük macunu iltihapları önlemeye yardımcı olur.
  • Ödem ve ağrılarda azalmaya yardımcı olur.
  • Kireçlenme sorununu giderir.
  • Sırt ve eklem ağrılarını iyileştirir.
  •  İltihaplı eklem romatizmasının tedavisine destek verir.
  • Hareket kısıtlıklarını azaltır.

 

Akgünlük Macunu Nasıl Kullanılır? 

Akgünlük macunundan günde 1 tatlı kaşığı tüketilmesi uygundur. Öksürük sorununun giderilmesi için bal ile karıştırılarak tüketilebilir. 15 gün boyunca düzenli kullanımda öksürüğü keser

Devamını oku

Popüler Başlıklar

Sitemizde yer alan bilgiler farklı kaynaklardan toplanmış, uzman görüşleri dikkate alınarak hazırlanmış içeriklerdir. Doğruluğu kesin olarak bilinmemektedir. Uygulanması doktor gözetiminde yapılması gerekmektedir.